Alfa Romeo Ruhu Geri Döndü

alfa1

Bazı arabalar vardır; tüm komutlarınızı yerine getirir. Ayağınızı yerden keser, gitmek istediğiniz yere götürür. Taşımak istediğiniz şeyi taşır, sizi asla mutsuz etmez. Ancak bazı otomobiller de vardır ki, kalp atışınızı hızlandırır. Sadece sizi ve eşyalarınızı A noktasından B noktasına taşımakla yetinmez, ruhunuzu da alır ve bambaşka yerlere götürür.

alfalogo

1910 yılında “Anonima Lombarda Fabbrica Automobili” (A.L.F.A.) adıyla kurulan İtalyan şirketinin ismi, beş yıl sonra Nicola Romeo tarafından satın alınınca Alfa Romeo olarak değiştirildi. Kurulduğu tarihten günümüze kadar geçen 108 yılda ürettiği birçok modelle otomobil severlerin kalbini fetheden Alfa Romeo, uzun bir aradan sonra dört teker sevdalılarını yeniden heyecanlandıracak bir arabayla karşımızda: Giulia.

 

alfa2

 

Sıradan bir sedan otomobilden çok daha fazlasını sürücüsüne sunan Giulia’ya ilk baktığımızda Alfa Romeo’nun alamet-i farikası olan tasarım güzelliği dikkat çekiyor. İtalyan estetiğini iliklerine kadar taşıyan aracın sıra dışı olduğunu anlamak için otomobillerle ilgileniyor olmaya pek gerek yok. Tasarımı sayesinde Alman rakipleri olan BMW 3 Serisi, Mercedes C Sınıfı ve Audi A4’ün önüne geçtiğini söyleyebiliriz. Ancak her şey tasarım değil tabii ki.

 

alfa6

 

Tamamen Giulia için üretilen beş farklı motor tipinin sadece ikisi Türkiye’de satışa sunuluyor. Birincisi 2.0 litre hacminde 280 beygir gücü üreten benzinli motor, 4X4 çekiş sistemiyle birlikte geliyor. İkincisi ise Ferrari’nin geliştirdiği 2.9 lirtelik, 510 beygir güç üreten V6 motor, arkadan itiş sistemini taşıyor. Dört çeker ve 2.0 litrelik versiyonunu Alman rakiplerinin Türkiye’de satılan modelleriyle kıyasladığımızda performans olarak hepsinin üzerine çıkıyor. Ağırlık dağılımı BMW’yi anımsatır şekilde 50/50 (ön/arka) olarak ayarlanmış. Sürücünün oturuş pozisyonu gayet iyi, konforunuzdan ödün vermezken sizi yola tam anlamıyla hâkim olacağınız bir şekilde tutuyor. Direksiyonun üç kollu olması ve marş butonunun da direksiyon üzerinde olması Giulia’nın sportif duruşuyla son derece uyumlu olmuş. Performans açısından da direksiyon son derece başarılı; hafif olmasına rağmen hissiz değil, tepkili ve gayet dengeli.

 

alfaiç

 

Artıları olduğu gibi maalesef eksileri de var tabii. Öncelikle sürüş pürüzsüz değil. Bu durumun artı mı eksi mi olduğu sürücünün beklentisine göre değişecektir. Ancak Giulia her ne kadar sportif dokunuşlara sahip olsa da safkan bir spor araba değil. Konforundan ödün vermek istemeyen kullanıcılar için bu durum dezavantaj olabilir. Ayrıca arka koltuktaki diz mesafesi de biraz kısa. Uzun boylu insanlar arka koltukta çok rahat edemeyebilir. Kabin içinde kullanılan parçaların kalitesi ortalamanın üzerinde, ancak Alman rakipleriyle başa çıkamıyor. Ses yalıtımı da dışarıdan gelen rahatsız edici gürültüyü tamamen engellemekte yetersiz kalıyor. Bunların haricinde 480 litrelik bagaj kapasitesi son derece yeterli. Ayrıca Giulia’nın standart donanım paketinde şerit koruma sensörünün olması güvenlik açısından büyük bir avantaj. Sürüş sırasında uyuklamanız veya dalgınlığınız sebebiyle bulunduğunuz şeritten çıkmaya başlarsanız araç sizi anında ikaz ediyor.

 

alfa7

 

Uzun zamandır Alman otomobil devlerini bu kadar zorlayan bir araç üretmemişti Alfa Romeo. Giulia ile birlikte sürüş konforu ve kabin içi parça kalitesi anlamında rakiplerinin gerisinde kalsa da, Alman mekaniği yerine İtalyan ruhunu tercih edecek otomobil severleri asla üzmeyecek bir araba. Her gün kullanılabilecek kadar pratik, ancak sürücüsünü hiç sıkmayacak kadar da dinamik. Aracınız sadece bedeninizi değil, ruhunuzu da taşısın istiyorsanız Alfa Romeo Giulia sizin için doğru bir seçenek.

 

alfa5