Lastik mi, Eğitim mi?

32265

Çoğumuzun başına gelmiştir. İlk motorumuzu aldığımızda genelde üzerinden kelek lastikler çıkar. Sıfır almışsak, üretici firma maliyeti kısmak için ucuz lastik koymuştur. Bu yüzden de etrafımızdan hemen bir baskı gelir: “Git yeni lastik al, en iyisini al” diye. Eğer baskılara boyun eğersek hiç kullanılmamış ama bir o kadar da kalitesiz lastikleri çöpe atıp yerine yumuşak hamurlu lastiklere yüklü bir meblağ öderiz.

 

Buraya kadar bir sorun yok. Sorun şu noktada başlıyor; motosiklete olması gerektiği kadar hakim miyiz? Yumuşak hamurlu lastikleri, eksik becerimizi tolere etmesi için mi aldık? Eğer öyleyse lastiklerin ömrü dolduğunda veya hasbelkader o kadar da kaliteli lastiği olmayan başka bir motosiklet sürmeye kalktığımızda acı gerçekle yüzleşmek zorunda kalırız ve kaza kaçınılmaz olur.

 

Bu durumun önüne geçebilmek için önce kendi becerilerimizi geliştirmemiz gerekiyor. Sürücü kurslarında verilen (?) sürüş eğitimlerinin yetersizliği hepimizin malumu. Üzerinde oturduğumuz motosiklete yeteri kadar hakim olmadan trafiğe çıkmak, kazaya davetiye çıkarmaktır. Ayrıca çeşitli sebeplerden ötürü her zaman yumuşak hamurlu lastiklerle motosiklet sürecek imkanı bulamayabiliriz. Bu yüzden her motosikleti, her şartta güvenli bir şekilde sürebilecek beceri ve yeterliliğe sahip olmalıyız. Bunun da yolu iyi bir eğitim almaktan geçer.

 

Burada rotamız; adı sanı duyulmuş güvenli sürüş akademilerinden biri olmalı. Merdiven altı olarak tabir edilebileceğimiz alaylı eğitmenlerden alınan yalan yanlış eğitimler, telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabilir.

 

Uluslararası güvenli sürüş kuruluşları tarafından akredite edilmiş eğitmenlerden alacağımız eğitimlerde, hatalarımız ve eksiklerimiz olduğu gibi teşhis edilecek ve ihtiyacımız olan beceriyi kazanabilmemiz için ne yapmamız gerektiği yine eğitmenler tarafından önümüze reçete olarak sunulacak. Hele bir de eğitimde öğrendiğimiz teknikleri trafiğe kapalı bir alanda yapacağımız antrenmanlarda tekrar edersek, motorumuzu kalitesiz lastiklerle bile güvenli bir şekilde sürebiliriz.

 

Yükselen döviz kurları sebebiyle neredeyse tamamı ithal edilen yumuşak hamurlu lastiklerin fiyatları son birkaç yılda oldukça yükseldi. Eğer sahip olduğumuz kalitesiz lastiklerin kullanım ömrü dolmamışsa ve kısıtlı da bir bütçemiz varsa yeni lastik almak için harcayacağımız parayı kendimize yatırım yapmak için kullanabiliriz. Şöyle ki; lastiklere verdiğimiz para, lastiklerin ömrü dolunca buharlaşıp havaya karışır. Ancak aynı parayı eğitime harcayıp kendimize yatırım yaparsak, öğreneceğimiz teknikler ve kazanacağımız beceriler ölene kadar bizimle beraber olacak ve bizi güvende tutacaktır.

 

Bu yazının amacı yumuşak hamurlu lastik karşıtlığı yapmak değil. İlerleyen zamanlarda yeni lastik alacak bütçeye ulaşırsak veya zaten hem eğitim hem de lastik için yeterli bütçemiz varsa tabii ki yumuşak hamurlu lastik alalım. Ama lastik hamurunun kalitesi ile ömrünün ters orantılı olduğunu da unutmayalım. Bir lastiğin hamuru ne kadar yumuşaksa ömrü de o kadar kısadır.

 

Tüm bunların ışığında, eğer çevremizde motosiklet sürmeye yeni başlayan veya başlamayı düşünen arkadaşlarımız varsa; ona hangi motosikleti veya hangi lastiği alması gerektiği hakkında tavsiyeler vermektense eğitim alması için teşvik etmek, arkadaşımıza yapabileceğimiz en büyük iyiliklerden biri olabilir. Zaten motosiklet ve lastik tercihi hakkında eğitmen gerekli tavsiyeleri verecektir.