ABS Nedir?

rear-wheel-lock-up

İngilizce kısaltması ABS (Anti-lock Braking System) olan ve tekerlerin kilitlenmesini engellemeye yarayan fren sistemi, çoğu insanın duyduğu ancak bir kısmının tam olarak nasıl çalıştığını hala bilmediği bir mekanizma.

 

2017’den beri Türkiye’ye ithal edilen tüm motosikletlerde Euro4 standartları gereği zorunlu hale gelen ABS’nin neyin nesi olduğuna biraz detaylı bakmakta fayda var.

 

Adından da anlaşılacağı üzere ABS; frenleme esnasında sürücünün fren pedalına gereğinden fazla asılması sonucunda kilitlenen tekerlerin kilitlenmesini engelleyen bir sistemdir.

 

Tekerlerin kilitlenmesi neden istenmeyen bir hadise? Çünkü tekerler kilitlendiğinde;

  1. Fren mesafesi uzar.
  2. Motosikletin dengesi kolayca bozulabilir ve kontrollü bir şekilde yön vermek imkansızlaşır.

 

Peki ABS, tekerlerin kilitlenmesini nasıl engeller?

abs_

Yukarıda gördüğünüz fotoğrafta kırmızı bir çember var. O çemberin içindeki delikli metal diskten hem ön hem de arka tekerde bulunur. Diskin sol tarafında görebileceğiniz sayaç, motosiklet hareket ederken saniyede kaç deliğin geçtiğini sayar. Eğer ön tekerdeki okuyucu ile arka tekerdeki okuyucu senkron halindelerse sorun yoktur. Ancak frenleme esnasında iki sayacın birinden daha az sayıda delik geçiyorsa veya hiç geçmiyorsa, ABS beyni tekerlerden birinin kilitlendiğini algılar kilitlenen tekerin frenini saniyede 10 kez devre dışı bırakıp tekrar devreye sokarak kilitlenmeyi engeller.

 

Bu yüzden ABS’li araç kullanan sürücüler frene aniden ve şiddetli bir şekilde bastıklarında fren pedalının geri teptiğini hissederler. Aslında o geri tepme, ABS’nin freni saniyede 10 kere devre dışı bırakıp yeniden etkin hale getirmesinden kaynaklanır. Tecrübesiz sürücüler geri tepmeden korkup frene basmayı bırakabilir ve dolayısıyla çarpmak zorunda kalabilirler. Burada yapılması gereken şey, geri tepmeye rağmen olanca gücümüzle frene basmaya devam etmektir. Zaten o sırada ABS yapılması gerekeni bizim adımıza yapmaktadır.

 

Saniyede 10 kere ifadesine vurgu yapmak gerekiyor, çünkü birtakım kimseler “Ne var canım? ABS’li motorum yoksa ben de kilitlenmeyi kendi kendime frene basıp bırakarak engelleyebilirim” deme gafletine düşebiliyorlar. Etrafınızda buna gerçekten inanan ve uygulamaya çalışan birileri varsa onlarla geçirdiğiniz her anın tadını çıkarın, çünkü uzun süre hayatınızda kalamayacaklar.

 

ABS henüz yaygınlaşmaya başladığında yeniliklere ve teknolojik gelişmelere direnen insanlar, ABS’nin faydadan çok zarar getirdiğini; çünkü fren mesafesini uzattığını söylüyorlardı. Aslında haksız da sayılmazlar, ABS gerçekten saniyede 10 kere freni devre dışı bıraktığı için ABS’siz bir araca göre fren mesafesini uzatabiliyor. Tabii burada dikkate almamız gereken önemli bir husus var.

 

Frenleme yeteneğimiz ve sürüş tecrübemiz; ABS’siz bir aracın tekerlerini kilitlemeden, ABS’li bir araçtan daha kısa mesafede durdurmaya yetecek kadar gelişmiş mi? ABS’siz bir aracı, ABS’li bir araçtan daha kısa mesafede ve kontrolü kaybetmeden durdurabilmek için ileri seviyede bir sürüş yeteneğine ve soğuk kanlılığa ihtiyacımız var. Çoğumuz araç sürerken olması gerektiği kadar konsantre değiliz. Gün içinde dikkatimizi dağıtacak birçok olay başımıza gelebiliyor. Fren becerisi de yabana atılmayacak ölçüde zor gelişen bir meziyet.

stoppie
Trafiğe açık alanda yapmayın.

Solda frenleme yeteneği son derece gelişmiş bir sürücüyü stoppie yaparken görebilirsiniz. Eğer bu kadar becerikli değilseniz ABS’ye ihtiyacınız var demektir. Zaten ABS’nin uzattığı fren mesafesi durmanıza yetmiyorsa, ya olması gerekenden çok daha hızlı gidiyorsunuz ya da öngörü eksikliğinden ötürü frene basmakta geç kalıyorsunuzdur.

 

 

ABS her koşulda etkili midir sorusunun cevabı ise maalesef hayır olacaktır. Kar, buz, çakıl gibi kaygan ve motosiklete hakim olmanın güçleştiği zeminlerde fren yapmaya kalktığımızda tekerler asfalt zemine göre çok daha kolay kilitleneceğinden frenleme tamamen devre dışı kalacak ve durmak imkansız hale gelecek. Bu yüzden bazı araçlarda ABS’yi devre dışı bırakma butonu vardır. Çakıl veya toprak yollarda ABS’yi devre dışı bırakmak daha doğrudur. Karlı ve buzlu zeminlerde ise motosiklet kullanmamak ömrümüzü uzatır.

 

ABS’nin en büyük faydasını ise yağmurlu havalarda ve ıslak zeminde görürsünüz. Islak zeminde fren yaparken tekerlerin kilitlenmesi sonucu araç hakimiyetini kaybedip kazaya karışmanız işten bile değildir. ABS kilitlenmeyi engellediği için yollar ıslakken de içiniz rahat bir şekilde motosiklet sürebilirsiniz.

 

Sonuç olarak ABS, ortalama bir motorcuyu gündelik bir sürüşte hayatta tutacak önemli sistemlerden biridir. Zaten günümüzde sıfır motosiklet satın alırken ABS’siz motosiklet alma ihtimaliniz oldukça düşük. Ancak ikinci el motosiklet satın alırken eğer seçenekleriniz arasında hem ABS’li hem de ABS’siz motorlar varsa, daha yüksek kilometre yapmış ve daha eski model olmak pahasına yine de ABS’li olanı tercih etmeniz satın aldığınız motosiklete çok daha uzun yıllar binebilmenizi sağlar.

 

Bir sebepten ötürü ABS’li motor alamıyorsanız; frenleme becerinizi geliştirmek için güvenli sürüş eğitimi alabilir ve trafiğe kapalı alanda fren antrenmanı yapabilirsiniz. Yetmezse yumuşak hamurlu bir lastik kullanabilir ve sürüş hızınızı güvenli bir şekilde durabileceğiniz bir seviyede tutmak için kendinizi sürekli telkin edebilirsiniz. Bu yöntemler sizi hayatta tutmaya yarayacaktır.

 

Unutmayın; iyi motorcu hızlı giden değil, uzun yaşayandır.