
Arazi araçlarının şahı Land Rover Defender uzun bir aradan sonra kabuk değiştirdi. Dünyanın dört bir yanındaki ordu, polis, itfaiye, ambulans ve arama kurtarma güçlerinin on yıllardır vazgeçemediği Klasik Defender’ın halefi; atasının mirasını hak etmiş mi? Buyurun birlikte görelim.

Altmış yedi yıl boyunca iki milyondan fazla satan Klasik Defender’ın üretimi 2016 yılında sonlandı. Yenilenen Defender ise üç yıl sonra, 2019 yılının Eylül ayında Frankfurt Otomobil Fuarı’nda tanıtıldı. Slovakya’da bulunan bir fabrikada üretilen Yeni Defender, 2020 yılının başlarında “110” modeliyle satışa çıktı. Aslında “110” ismi Klasik Defender’dan geliyor. Klasik Defender’ın 110 modeli, aks mesafesi 110 inç olduğu için bu ismi alırken; 5-kapılı Yeni Defender 110’un aks mesafesi ise 120 inç olmuş. 2020’nin sonlarına doğru ise 3-kapılı bir Yeni Defender piyasaya sunulacak. Bu modele de yine Klasik Defender’a gönderme olarak “90” ismi verilmiş. Gelgelelim, Yeni Defender 90’ın aks mesafesi de 100 inç uzunluğunda. Yine de Land Rover’ın tarihine sahip çıkma çabası takdire şayan.

Peki Land Rover, tarihine sadece isim koyarak mı sahip çıkmaya çalışmış? Yoksa Yeni Defender, üzerine konduğu mirası hak edebilecek seviyede mi? Dilerseniz önce teknik özelliklerden başlayalım. Türkiye’de sadece tek bir motor seçeneği ile satışa sunulan Yeni Defender, D240 isimli 2.0 litrelik sıralı 4 silindirli turbodizel motoru ile 240 beygir güç üretiyor. 2.3 ton ağırlığa sahip araç, sıfırdan 100 km/s hıza 9.1 saniyede çıkabiliyor. 5 metre uzunluğunda, 2.1 metre genişliğindeki aracın yüksekliği de neredeyse 2 metre.

Devasa boyutlardaki bu canavarın dış görünümü oldukça modern olmakla birlikte, dizayn hatları ile ikonlaşmış Klasik Defender’ı da hatırlatıyor. Tüm donanım seçeneklerinde standart bulunan havalı süspansiyon, aracın hem asfalt hem de arazideki sürüşüne son derece olumlu katkıda bulunmuş. Aracın asfalt performansı şaşılacak düzeyde konforlu ve derli toplu. Uzun süspansiyon aralığı sayesinde yoldaki çukur veya tümseklere karşı yumuşak tepkiler verip sarsıntıları sürücü ve yolculara asla yansıtmıyor. Kabin içi gürültü ise yok denecek kadar az. Ne motor ne rüzgar ne de tekerlek sesini duyabilmeniz mümkün. Tabii arazi lastiği tercih ederseniz bir miktar gürültü olacaktır.

8-ileri otomatik vitesi gayet başarılı, vites geçişlerini de hissetmiyorsunuz. Yeni Defender’ın 100 km/s hıza kadar gaz tepkisi, 2.3 ton ağırlığına rağmen gayet seri. 100 km/s’den sonra ise aracın ne kadar ağır olduğunu ara hızlanmalarda hatırlıyorsunuz. Bu durum yine de uzun otoban yolculuklarında sürücüsünü üzmeyecektir.

Asfaltta tam bir beyefendi gibi davranan Yeni Defender, araziye çıkınca bambaşka bir yüzünü gösteriyor. İster çamur, ister kum, ister kar, isterse de toprak zeminde olsun; sürücüsüne keyifli anlar yaşatan Yeni Defender, sanki kendi kendine ilerliyor!

Bu yüksek arazi performansını kalkış kontrol ve patinaj önleme sistemlerine, düşük hızlardaki hassas ve yumuşak gaz tepkilerine ve araç altındaki kameralara borçlu. Tabii Land Rover’ın alanındaki lider off-road tecrübesini de yadsımamak gerek.

Çok geniş ve ferah bir iç kabine sahip aracın endüstriyel iç tasarım dili, Yeni Defender’ın maceracı ruhunu çok iyi yansıtmış. Sade ve gösterişsiz olmasına rağmen sürücü ve yolculara güçlü, şık ve lüks bir atmosfer sunuyor.

Hayalet kadran bulunan konsolda bir de 10 inçlik dokunmatik ekran mevcut. Türkiye’de dört farklı donanım seçeneği ile satılan Yeni Defender’ın baz modeli Ağustos 2020 itibarı ile 1.2 milyon Türk Lirası. Klasik Defender kadar dayanıklı, güçlü ve becerikli olan Yeni Defender; selefine kıyasla asfaltta çok daha konforlu ve kullanışlı.

Arazi yetenekleri o kadar iyi ki, bu aracı satın alıp asfalttan hiç çıkmamak gerçekten yazık olur. Land Rover Defender geleneğinin bir parçası olmak ve kendini ara sıra maceracı hissetmek isteyen sürücüleri asla üzmeyecek bir şaheserle karşı karşıyayız.
