“Hatırladıkça hala kötü oluyorum”

Herkesin kötü anıları vardır.

Reddedilme, terk edilme, aldatılma, yanlış anlaşılma, yalnız kalma, başarısız olma gibi…

Örnekler çeşitlendirilebilir.

Bu anılarınızın herhangi birinin üzerinden 18 ay veya daha uzun bir süre geçmesine rağmen hala aklınıza geldiğinde olumsuz duygular hissediyorsanız zihniniz ve bedeniniz tehlike çanları çalarak sizi uyarmaya çalışıyor demektir.

Bu uyarının tercümesi şudur:

“Başına gelen ve sana zarar veren şu kötü olaydan alman gereken dersleri almadın. Tekrar benzeri bir olay yaşarsan yeniden aynı zararı görebilirsin. Uzak dur, kendini koru!”


İnsanın en yoğun içgüdüsü hayatta kalmaktır.

Düşüncelerini, duygularını, davranışlarını ve yaşam tarzını; hayatta kalma ihtimalini en fazla artıracağını düşündüğü şekilde sürekli düzenlemeye çalışır.

Bu yüzden zihnimiz düşünceler, bedenimiz de duygular vasıtasıyla bize doğru yolda olup olmadığımızı söyleyerek yönlendirmelerde bulunur.

Zarar görebileceğimiz insanlardan, durumlardan ve çevrelerden uzak durmamıza yönelik düşünce ve duygular üretir.

Bu tip insanların, durumların ve çevrelerin sayısı ne kadar fazlaysa onlardan uzak durma eğilimi de o kadar şiddetli olacaktır.

Bu da beraberinde yalnızlaşmayı getirir.

Ancak insan sosyal bir varlıktır, başka insanlarla etkileşime girdikçe hayattan aldığı keyif artar.

Bu etkileşimin sıklığı ve derinliği tabii kişiden kişiye değişir.

Önemli olan, insanın yakınında ihtiyaç duyduğu zaman istediği her konuyu konuşabileceği birilerinin olmasıdır.

Bunun için de belli ölçülerde sosyal etkileşim şarttır.

Her sosyal ilişki zarar görme veya zarar verme ihtimalini içinde barındırır.

Bazen zarar gören olursunuz, bazen de zarar veren.

Dikkat edilmesi gereken husus, telafisi mümkün olmayan zarardan uzak durmaktır.

Telafisi mümkün olan zarar doğru değerlendirilirse insanı geliştirir, güçlendirir.

Korunmaya en çok ihtiyaç duyan şey; kırılgan, zayıf ve güçsüz olan şeylerdir.

Başımıza gelen kötü olaylardan çıkarmamız gereken dersleri çıkarmayıp unutmaya çalışırsak, hiç olmamış gibi davranırsak kendimizi geliştirme ihtimalini çöpe atacağımız gibi; başımıza benzer bir olayın gelmesi halinde tekrar benzer bir zararı görmemiz kaçınılmaz olur.

Dolayısıyla; üzerinden 18 ay veya daha fazla zaman geçmesine rağmen hatırladıkça kendinizi hala kötü hissettiğiniz olaylar varsa, unutmaya çalışmak yerine üzerine detaylıca düşünmek kendiniz için yapabileceğiniz en iyi şeylerden biridir.

Özellikle odaklanmanız gereken noktalar şunlardır:

  • Ne bekliyordum?
  • Bu beklentiye girme sebeplerim neydi?
  • Beklentimle ters düşen neler oldu?
  • Bunlara verdiğim tepkiler nelerdi?
  • Daha iyi tepkiler verebilir miydim?
  • Benzeri bir durum olursa daha farklı neler yapabilirim?

Bunu soyut olarak düşündükten sonra yazıya geçirmek çok önemlidir.

Düşünceler soyut halde zihnimizde dolaştığı sürece aralarında sebep-sonuç ilişkisi kurmak zorlaşır, bazı düşünceler biz yakalayamadan uçup gider.

Yazdığınız zaman bu soyut düşünceleri somutlaştırmış olursunuz, gözünüzün önünde dururlar ve hiçbir yere kaçamazlar.

Gözünüzün önündeki somut şeyleri mantıksal çerçeve içinde birbirleriyle ilişkilendirmek her zaman daha kolaydır.

Tabii ki bu süreç ilk başta sancılı olacaktır.

İçeride birikmiş iltihabı boşaltmak ve yarayı dezenfekte etmek için kabuğu soymanız gerekir ve bu her zaman kısa vadede acı verir.

Bunun alternatifi; yaraya hiç dokunmamak ve iltihabın birikmesine, sonra da bütün vücuda yayılmasına müsaade etmektir.

Uzun vadeli fayda için kısa vadeli acıya katlanmak gelişmenin ve güçlenmenin gereğidir.

Sizi yıllardır rahatsız eden olumsuz anılarınızın üzerine detaylıca düşünüp yukarıdaki formatta yazdıktan sonra 3 ilâ 6 ay içerisinde olumlu etkilerini görmeye başlarsınız.

Artık bir parçanız geçmişte yaşamıyordur. Kendinizi tamamlanmış, bütün ve eksiksiz hissedersiniz. Benzer ve hatta daha karmaşık durumlara kendinizi maruz bırakmak için yeterli kudret ve dirayete sahip olmuşsunuz demektir.

Bu süreçten geçerken desteğe ihtiyacınızın olduğunu düşünüyorsanız danışmanlık alabilirsiniz.

Danışmanın objektif bakış açısıyla sizi dinlerken gözünüzden kaçabilecek detayları yakalaması ve bunları bulabilmeniz için sizi sorularıyla yönlendirmesi de faydalı olur.

Danışmanlık randevusu almak için tugrulkatkak@gmail.com adresine e-posta gönderebilir veya aşağıdaki butona tıklayarak WhatsApp üzerinden iletişime geçebilirsiniz.

Diğer yazıları için tıklayınız.