Mutluluk bir yan etkidir

“Artık mutlu olmak istiyorum!” diyen birçok insanla karşılaşmışsınızdır.

Mutlu olmayı sanki hayatlarının bir amacı, bir hedefmiş gibi tanımlarlar.

Aksine, mutluluk da diğer tüm duygular gibi hedef değil; hedefe giden yolda bize rehberlik eden yol göstericilerdir.

Hedefin ne olduğu sürekli değişir, zaten kimsenin hayatında tek bir hedef de yoktur.

Acıktığımızda bir şeyler yemek de bir hedeftir, iyi bir iş bulabilmek için eğitimimizi tamamlamak da.

Hedefe giden yolda attığımız her başarılı adımda beynimiz mutluluk hormonlarından biri olan dopamini salgılar.

Salgılanan dopaminin yoğunluğu, hedefin büyüklüğü ve vadesinin uzunluğu ile doğru orantılıdır.

Kolay ve kısa zamanda ulaşılabilecek bir hedef için salgılanan dopamin hormonu pek güçlü olmaz.

Zorlayıcı ve uzun vadeli bir hedefe varmaya çalışırken atılan her adımda olduğu gibi, hedefe ulaşıldığında salgılanan dopamin hormonu da yoğun ve tatmin edici olacaktır.

Burada asıl mesele hedef belirlemektir.

Hedef fazla kolay seçilirse tatmin etmeyecek, fazla zor seçilirse de asla ulaşamama riski doğacaktır.

Hem ulaşılması mümkün hem de ulaşmaya çalışırken kişiyi geliştirebilecek bir hedef seçmek esastır.

Bunun için de kişinin kendini tanıması gerekir.

Kendini yeteri kadar tanımayan ve ne istediğini bilmeyen insanlar çoğu zaman orta/uzun vadeli hedefler belirleyemeyeceği için tatmin edici pozitif duygulardan da mahrum kalırlar.

Hayatın anlamsız olduğuna dair inançları her geçen gün artar ve bu da kişide huzursuzluk yaratır.

Çünkü hayat, istisnasız herkes için zordur.

Bu zorluğu yaşamaya değer kılacak şey de hayatın anlamlı olduğunu düşünmekten geçer.

Tıpkı hedefin kişiden kişiye değiştiği gibi, anlam da son derece özneldir.

Kimi aile kurarak çocuk yetiştirmeyi anlamlı bulur, kimi kendini hayır işlerine adayarak çevresine fayda sağlamaya çalışır.

Bunları yaparken tatmin olan kişi hedefini doğru belirlemiş demektir.

Hedefe giden yolda attığı her adım biyokimyasal yapısını olumlu duygularla dolup taşıracağı için hayatı huzur ve memnuniyet içinde yaşar.

Herhangi bir engelle karşılaştığında da hayatın anlamlı olduğuna dair inancı kişiyi motive eder, dolayısıyla da sorunları çözme ihtimali önemli ölçüde artar.

Hayatın anlamsız olduğunu, yolunuzu kaybettiğinizi ve herhangi bir hedefinizin olmadığını düşünüyorsanız kendinizi yeteri kadar tanımıyor olabilirsiniz.

Kendini tanımayan insan ne istediğini bilemez ve hayatı huzursuzluk içinde yaşar.

Bu huzursuzluk gerek ailevi, gerek sosyal, gerekse de iş ilişkilerini olumsuz etkiler.

Eğer yakın ilişkilerinizde sık sık sorun yaşıyor ve çevrenizdekilerle tatmin edici derinlikte bağ kuramıyorsanız danışmanlık almayı düşünebilirsiniz.

Danışmanlık seanslarında hem kendinizi hem de yakınlarınızı farklı açılardan analiz ederek daha iyi tanımaya başlarsınız.

Çevrenizdekileri tanıdıkça bazı davranışlarını veya sözlerini daha iyi anlamlandırırsınız.

Kendinizi tanıdıkça da hayattan ne beklediğinize dair fikirleriniz netleşir.

Bu sayede içinizdeki huzursuzluk hissi azalmaya başlar ve hayatı sizin için anlamlı kılacak hedefler belirlemek kolaylaşır.

Danışmanlık randevusu almak için tugrulkatkak@gmail.com adresine e-posta gönderebilir veya aşağıdaki butona tıklayarak WhatsApp üzerinden iletişime geçebilirsiniz.

Diğer yazıları için tıklayınız.

Mutluluk bir yan etkidir” için bir yorum

Yorumlar kapatıldı.