Kendini gerçekleştiren kehanet nedir?

Biriyle tanışacaksınız.

“Acaba nasıl biridir?” diye merak ederken aklınızdan “kesin benden hoşlanmayacak” gibi bir düşünce geçer.

Sonunda gerçekten de tanıştığınız kişi sizden hoşlanmaz.

Peki bu nasıl olur?

Geleceği görebilen bir kahin misiniz, yoksa kendi kehanetlerinizin esiri mi?

Aslında bu soruların cevabı bilinç ve bilinç dışında saklı.

Farkında olarak yaptığımız şeyler, isteyerek söylediğimiz sözler bilinçli eylemlerin sonucudur.

Eğer bazı davranışlarımızı anlamlandıramıyorsak, ağzımızdan çıkan kelimeler bazen istemsizce dökülüyorsa orada bilinç dışından söz edilebilir.

Bilinç dışı, zihnimizin farkında olmadığımız kısmıdır.

Varlığından bile haberdar olmadığımız arzular, ihtiyaçlar, unuttuğumuz anılar bilinç dışında saklıdır.

Gündelik hayatımızda tetikleyici herhangi bir şey olmadığı takdirde orada saklanmaya devam ederler.

Bazen tetiklensek bile yeterli farkındalığa sahip değilsek, bizi tetikleyen şeyin bilinç dışımızda nereye dokunduğunu anlayamayız.

Sürekli farkındalık insanı yorar, bu yüzden çoğu zaman zihnimizi otomatik pilota bağlarız.

Otomatik pilottayken davranışlarımızı ve konuşurken seçtiğimiz kelimeleri alışkanlıklarımız belirler.

Alışkanlıklarımızı ise yaşantılar…

Benzer yaşantılara sahip insanlar -örneğin aynı evde yetişmiş kardeşler bile- yaşadıklarını farklı yorumlar.

Özellikle çocukken başımıza gelen şeyleri nasıl yorumladığımız, önce bizi sonra da beklentilerimizi şekillendirir.

Küçükken maruz kaldığımız olaylar sonucunda, örneğin değersiz olduğumuza dair çıkarımlar yaptıysak yetişkinlik hayatımız boyunca eylem ve söylemlerimiz hep bu temele dayanır.

Kendimizi değersiz hissettiğimiz için, farkında olmadan başkalarına da bize değer vermemelerine sebep olacak şeyler söyler veya davranışlarda bulunuruz.

Tanışma örneği üzerinden anlatmak gerekirse;

Tanışacağımız kişinin bizi kesin sevmeyeceğine dair beklenti içine girersek; bilinç dışı düzeyde, farkında olmadan o kişinin bizi sevmemesine yol açacak bir tutum takınırız.

Küçümseyici konuşur, eleştirir, ciddiye almaz, özenli davranmayız.

Sonunda gerçekten de bu davranışlarımızdan ötürü o kişi bizi sevmediğinde “Bak, gördün mü? Yine haklı çıktım!” deriz.

Dolayısıyla da kendi kehanetimizin kurbanı oluruz.

Buna kendini gerçekleştiren kehanet denir.

Bu aslında bir kısır döngüdür ve çoğu insan bunun farkında değildir.

Farkında oldukları şey, olay örgüsünün sonucudur.

Kısır döngüyü kırmak için sebebin farkına varmak gerekir.

Bu gibi bilinç dışı beklentiler, davranışlar veya sözler; kişinin ailesi, eşi veya sevgilisi, hatta arkadaşlarıyla arasındaki ilişkileri bile olumsuz etkiler.

Örneğin geçmiş travmalarından ötürü şiddetli bir aldatılma korkusu yaşayan kişi; sevgilisi veya eşine bunu hissettirecek, güvensizlik duygusu çiftin arasında mesafe yaratacak, bu mesafe arttığı takdirde kişi gerçekten de aldatılacaktır.

Farklı insanlarla aranızdaki ilişkilerde birbirine benzer ve tekrar eden sorunlarla karşılaşıyorsanız bunların sebebi bilinç dışı inançlarınız olabilir.

Kişinin bunu tek başına fark etmesi zordur, çünkü hissettiği duyguların yoğunluğu nedeniyle olayları tarafsız analiz edemez.

Kendiniz, hayatınız ve sevdiklerinizle aranızdaki ilişkiler hakkında daha fazla farkındalığa sahip olmak; bu sayede içinde bulunduğunuz kısır döngüyü kırmak istiyorsanız danışmanlık almayı düşünebilirsiniz.

Danışmanın profesyonel ve tarafsız bakış açısı sayesinde geçmiş yaşantılarınıza dair olumsuz çıkarımlarınızın farkına varırsınız.

Kendinize dair düşünce ve inançlarınız iyileşir, kendinizi daha iyi tanırsınız.

Böylelikle bilinç dışınızın kontrolünden kurtulur, eylem ve söylemlerinizi bilinçli bir şekilde belirlersiniz.

Dolayısıyla ikili ilişkilerinizde sıklıkla şikayet ettiğiniz tekrar eden sorunlar ortadan kalkar.

Danışmanlık randevusu almak için tugrulkatkak@gmail.com adresine e-posta gönderebilir veya aşağıdaki butona tıklayarak WhatsApp üzerinden iletişime geçebilirsiniz.

Diğer yazıları için tıklayınız.