
Kendimizden daha güçlü, zeki, cesur vb. birini gördüğümüzde iki seçeneğimiz vardır.
Ya haset ve kıskançlıkla yaklaşır ya da özdeşim kurar, onun gibi olmaya çalışırız.
Sağlıklı olanı tabii ki özdeşim kurmaktır.
Bu sayede mevzubahis kişiyi örnek alarak hayranlık duyduğumuz özelliklerinden kendimize de pay çıkarırız.
Bilgisayar oyunlarında da benzer bir dinamik işler.
Son 20 senede oyun endüstrisi o kadar gelişti ki spor ve sinema sektörlerinin toplam hacmini aştı.
En popüler oyunların neredeyse tamamının senaryosu, karakter derinliği ve olay örüntüleri birçok sinema filminden daha zengin.
Hâl böyleyken, oyuncuların yönlendirdiği karakterlerle özdeşim kurması kaçınılmaz oluyor.
Buraya kadar her şey normal, hatta çevresinde olumlu rol model olmayan gelişim çağındaki bir çocuk için oyun oynamak bu açıdan faydalıdır da.
Zararlı olmaya başladığı nokta, kişinin oyun oynamaya günde kaç saat ayırdığı ve bunu yaparken gerçek dünyadan ne kadar koptuğu, gerçek hayattaki sorumluluklarını ne kadar ihmâl ettiği ile ilgili…
Kişi, kendisini çevreleyen gerçeklikle ilgili bir sorun yaşıyorsa bundan kaçmak ve kendine hayali bir dünya yaratmak için oyunlara sığınabilir.
Yarattığı bu dünyada başrol kendisidir.
Gerçek dünyada şikayet ettiği olumsuzlukları değiştirecek gücü ve yeterliliği kendinde bulamayan oyuncu; hayal dünyasında bütün sorunların üstesinden gelebilecek kadar azimli, düşmanların hakkından tek başına gelebilecek kadar cesur ve becerikli olabilir.
“Ne güzel işte, oyunları bir kaçış olarak kullanmanın ne sakıncası var ki?”
Birkaç sakıncadan bahsedebiliriz.
1- Yüzleşememe
Kişi, hayatındaki zorluklarla gönüllü bir şekilde yüzleştiğinde onların üstesinden gelebilmek için kendini geliştirme motivasyonuna sahip olur. Öz güveni ve öz saygısı artar. Bu zorluklarla yüzleşmektense görmezden gelmeyi tercih eden biri ise bilinçdışında kendisine ihanet ettiğini bilir, bu yüzden olumsuz duygularının esiri olur. Üstelik yüzleşemediği zorluklar zamanla büyür ve içinden çıkılması neredeyse imkânsız hale gelir.
2- Sorumlulukları ihmal etme
Oyunda kurduğu hayal dünyasında her şey yolunda giderken gerçek dünyadaki sorumluluklarını ihmal eden oyuncu; bu süre zarfında ailevi ve sosyal ilişkilerinden mahrum kalır. Eğitim hayatını aksatır, kariyer yolunda akranlarının gerisine düşer. Zamanla sosyal becerileri zayıflar, gerçek bir insanla derin bir bağ kuramaz, toplumsal hayatın dışında kalarak önce yalnızlığa, sonra da depresyona doğru sürüklenir.
3- Narsisistik yapıyı besleme
Narsisizm, kabaca kişinin kendini sevmesi ve beğenmesi anlamında kullanılır. Sağlıklı bir dozajda ise faydalı bile olabilir. Gelgelelim, bu dozaj narsisistik kişilik bozukluğu seviyesine çıktığında kişinin kendilik algısı ile dış dünya arasındaki uyum bozulur. Kişi; kendiyle ilgili olumsuz, yetersiz ve geliştirilmesi gereken yönleri bastırmak, görmezden gelebilmek için kendini herkesten üstün hissetme ihtiyacı duyar. Bu ihtiyacını gidermek için de çevresindeki insanları ezmeye çalışır, aşağılar, yetersiz görür. Günümüzdeki bilgisayar oyunlarının birçoğu narsisistik eğilimi olan insanların bu ihtiyacını besler.
Oyunda yönlendirdiği karakterle kendini temelsiz bir şekilde özdeşleştiren kişi, gerçekte sahip olmadığı özelliklere sahipmiş gibi davrandığı takdirde sosyal çevresi tarafından yadırganır.
Kişinin kendilik algısı ile dış dünya arasındaki uyumsuzluk arttıkça yetersizlik hissi körüklenir.
Doğal olarak kişi, kendini yeterli hissettiği oyun dünyasında daha fazla vakit geçirmek ister.
Böylelikle olumsuz geri besleme döngüsü ortaya çıkar.
Bu döngüyü kırabilmek için kişi; öncelikle bilgisayar oyunlarına ayırdığı zamandan ötürü kendini, sorumluluklarını ve sosyal çevresini ihmal ettiği gerçeği ile yüzleşmelidir.
Günde ortalama 1-2 saatin üzerinde oyun oynamak, kişinin hayal dünyasına sığındığının en büyük göstergelerinden biridir.
Oyun oynamak elbette eğlencelidir. Problem çözme becerisini, yaratıcılığı, çok yönlü düşünmeyi ve motor becerileri geliştiren bir eylemdir.
Fakat tatminkâr bir hayat sürmenin yolu dengeli olmaktan geçer.
Yakın ilişkilerinizde yaşadığınız sorunlardan ötürü bilgisayar oyunlarına sığınıyorsanız danışmanlık alabilirsiniz.
Danışmanlık sürecinde sorunlarınızdan kaçmak yerine onlarla yüzleşmeyi ve baş etmeyi öğrenir, dolayısıyla eskisinden daha güçlü bir insan olursunuz.
Bu sayede özdeşim kurduğunuz oyun karakterlerinin gerçek dünyadaki yansımasına giderek daha fazla benzersiniz.
Danışmanlık hakkında detaylı bilgi ve randevu almak için tugrulkatkak@gmail.com adresine e-posta gönderebilir veya aşağıdaki butona tıklayarak WhatsApp üzerinden iletişime geçebilirsiniz.